Trinidad, Vinales & Santa Clara

Küba’nın masal şehri Trinidad

Trinidad, hem Küba’nın hem de Latin Amerika’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Film setlerini andıran caddelerinde kendinizi kaybedebilirsiniz. Bu şehrin rengarenk evleri, koloniyal mimarisi, dantellerle süslenen evleri, bembeyaz kolalı masa örtüleri, güneş şemsiyeleri ile vintage bir havası var. UNESCO da bu güzelliği 1988 yılında Dünya Mirası Listesi’ne almış. Burada insanlar akşama sokaklardan çekilmeye başlar. Herkes gün batımını izlemek için teraslardaki yerini alır. Rengarenk evlerin ve kırmızı kiremitlerin üstünde, gün batışı size harika bir manzara sunuyor. Bu şehirde Quince Catorce Müze’sine uğramadan ve akşam yemeği yemeden geçmeyin. Bu restoran her detayıyla antikalarla dekore edilmiş. İçeriye ilk girdiğinizde kendinizi 1700 – 1800’lerin Küba’sında hissedeceksiniz.

Plaza Mayor

Trinidad’ın meydanlarından biri olan Plaza Mayor eski Küba’lı zenginlerin yaşam alanıyken devrimle birlikte Fidel Castro bu evlere el koymuş ve müzeye çevirmiş. 1740 tarihli bir yapı olan Museo Romantico, arkeoloji kazılarına ve donduruluş hayvanlara ev sahipliği yapan “Museo de Arqueología Guamuhaya”, 19.yüzyıldan kalma ve şimdilerde sanat galerisi olarak kullanılan “Palacio Ortiz”, 1800’lü tarihlerde yapılan “Iglesia Parroquial de la Santísima Trinidad” ve “Iglesia y Convento de San Francisco” kiliseleri de bu meydanda yer almaktadır. Ayrıca Trinidad’da Santeria ibadethanesi olan ve dini törenlerin yapıldığı “Casa Templo de Santeria Yemaya” ve 1800’lü yıllardan kalma bir malikane olan “Museo Historico Municipal” gezilebilecek yerlerdendir.

Trinidad’da Valle de Los Ingenios’da şeker kamışı tarlaları bulunmaktadır. Küba’nın bir zamanlar köle ticaretini anlayabileceğiniz, özel malikaneleri gezebileceğiniz bir yer. Bunun için nostalji yaşamak isterseniz buharlı trenle yolculuk yapabilirsiniz.

Vinales

Vinales Vadisi dünyanın en iyi puroları için tütün  yetiştiren tarlaların olduğu enfes bir yer. Bu vadi 1999 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Tütün tarlalarını at üzerinde gezip, çiftçilerin minik ambarlarda özenle sardığı purolardan deneyebileceğiniz kırsal bir alan.

Vinales’in merkezi, 1875 yılında kurulan ve ortalama 4000 nüfusuyla, ana bir kilise etrafında toplanan küçük bir kasabadır.  Vinales Milli Parkı ise ortalama 150 km2 ye yayılan naturel ve kırsal bir bölgedir. Vinales’de tırmanış, at biniciliği, doğa yürüyüşü ve yüzme gibi aktiviteler vardır. Ayrıca bu bölge avakadonun, şeker kamışının, tütünün ve kahvenin en doğal olarak yetiştiği alanlardan biridir.

Vinales Milli Parkı’nın içinde bulunan Palmarito Vadisi veya Los Aquaticos’ta tütünün puroya doğru uzanan yolculuğuna çıkabilirsiniz. Hem de bu seyahati at üzerinde yaparsınız daha bir keyifli olur.

Mural de la Prehistoria ve Indian Mağaraları

Vinales’in 3-4 km batısında bulunan Leovigildo González Morillo’nun tasarımı olan devasa duvar resmini görebilirsiniz. Duvar resmi demişken 120 metre genişliğinde 180 metre uzunluğundaki bir kayadan bahsediyorum. 18 kişinin 4 yıl boyunca çalıştığı bu mural 1961 yılında yapılmıştır. Yine Indian Mağaraları da Vinales’e bulunmaktadır.

Santa Clara

1958’de Che Guevara önderliğindeki gerilla ordusunun, halkın da desteği ile, 3900 kişilik rejim ordusunu alt etmiştir. Akabinde Amerika’nın desteklediği hükümdar Batista ise  ülkeyi terk ederek kaçmıştır. Che Guevara’nın yönetimiyle, Batista’nın Santa Clara’daki birliklerine silah yardımı yapan tren yoldan çıkarılmış, hem askerler hem de silahlar ele geçirilmiştir. Santa Clara’da bulunan hava müzesinde ise tren vagonları sergilenmektedir. Che Guevara devrimi yaymak için 29 silah arkadaşıyla birlikte Bolaivya’ya gitmiştir. 1967 yılında Bolivya’da öldürülen bu devrimciler 1997 de bulunup getirilmiştir. Santa Clara’da da Che Guevara ve arkadaşları için yapılan anıt mezar bulunmaktadır. Che Guevara’nın ölü bedeni Santa Clara’da yakılmıştır. Burdaki anıtta Che Guevara’nın 16 metre uzunluğunda bronz heykeli bulunmaktadır.

Che Guevara Nereli?

Che Guevara Küba devrimi sonrasında Küba ile özdeşleşmiş olsa da aslen Arjantinli burjuva bir ailenin çocuğudur. Annesi İspanyol ve İrlandalı, babası ise İrlandalı’dır. Che’nin gerçek ismi aslında Ernesto Guevara’dır. Che ismi ona sonraadan verilmiştir. Arjantin’in Rosario şehrinde doğan Che, tıp eğitimini Buenos Aires’te alır. Tıp eğitimi sırasında okula ara verip arkadaşlarıyla birlikte Latin Amerika’yı motosikletiyle gezmeye başlar. Bu sırada da kıtadaki sömürüyü ve adaletsizliği gözlemler. Che’ye devrimden sonra Küba vatandaşlığı verilmiştir. Fakat Che diğer ülkelerinde kendisine ihtiyacı olduğunu düşündüğü için vatandaşlığı bırakmıştır.