Luis daha sıcak ve sahil kenarı bir şehirde yaşayan Carlos’u ziyaret etmeyi planlamaktadır. Bulunduğu şehir soğuk olduğu için önce Carlos’tan hava durumu ile ilgili bilgi almaktadır. Bu dialogta Luis ve Carlos arasındaki konuşmayı inceleyeceğiz.

Luis: Hola Carlos, ¿Cómo estás? Merhaba Carlos Nasılsın?

Carlos: Hola Luis. Estoy bien, gracias. Merhaba Luis. İyiyim, teşekkürler.

Luis: Tengo planificado visitarte este fin de semana. ¿Está bien para ti? Haftasonu seni ziyaret etmeyi planladım. Senin için iyi mi?

Carlos: ¿De verdad? Si, claro está bien. Gerçekten mi? Evet, tabiki iyi.

Luis: ¿Puedes decirme qué tiempo hace? ¿Qué han dicho los noticieros sobre el clima? Havayı bana söyleyebilir misin? Haber bültenleri hava durumu hakkında ne söyledi?

Carlos: Hoy es un día caluroso. Informan que permanecerán los días calurosos por un par de semanas más. Bugün sıcak bir gündü. Sıcak günlerin birkaç hafta daha kalacağını bildiriyorlar.

Luis: Perfecto. Mükkemmel.

Carlos: ¿Y cómo está el clima en tu ciudad ahora? Ve şimdi senin şehrinde hava basıl?

Luis: Hace bastante frío. Oldukça soğuk.

Carlos: ¿Qué temperatura hace? Ne sıcaklıktadır?

Luis: La temperatura está en torno a los 9 grados y se espera una fuerte tormenta con muchos vientos. Sıcaklık yaklaşık 9 derece ve kuvvetli bir fırtına bekleniyor.

Carlos: ¿De verdad? Por aqui tenemos dos semanas que no llueve, así que será un fin de semana grandioso para divertirnos en la playa. Gerçekten mi? Burada yağmurun yağmayacağı iki haftamız var, bu yüzden plajda eğlenmek için harika bir haftasonu olacak.

Luis: ¡Qué bueno! Ne güzel!

Carlos: Entonces, podrías visitarme aquí. Pero nos vemos el fin de semana en la playa. Adiós Luis, te espero. O zaman beni burada ziyaret edebilirsin. Ama hafta sonu sahilde görüşürüz. Görüşürüz Luis, seni bekleyeceğim.

Luis: Gracias Carlos. Esperame y adiós. Teşekkürler Carlos. Bekle beni ve görüşürüz.