Bankada Silahlı Soygun

Lurdes ve Pablo iş arkadaşıdır. Pablo ödeme yapmak için bankaya gider fakat bu sırada bankada silahlı bir soygun gerçekleşir. Daha sonra iş yerine geri gelen Pablo yaşadığı korku dolu dakikaları arkadaşı Lurdes’e anlatır.

Lurdes: Pablo, estás pálido como una hoja de papel. ¿Qué pasó? Pablo, kağıt gibi olmuşsun, solgunsun. Ne oldu?

Pablo: Estaba depositando algo de dinero en el banco, cuando un hombre sacó una arma. Adamın biri silahını çektiğinde, bende bankaya para yatırıyordum.

Lurdes: Dios mío, ¿Y? Allahım, Ve?

Pablo: El nos dijo que permaneciéramos en el piso. Entonces el pidió al gerente que abra la caja fuerte. Yerde kalmamızı söledi. Ardıdan müdürün emaneti açmasını istedi.

Lurdes: ¿Cómo se veía el tipo? Adam neye benziyordu?

Pablo: El se veía normal, pero nervioso. Normal görünüyordu, ama gergindi.

Lurdes: Como lo sabes? Nasıl bilebildin?

Pablo: Porque él estaba sudando todo el tiempo. Çünkü herzaman terledi.

Lurdes: ¿Consiguió el dinero? Paraları aldı mı?

Pablo: No, el no podía hacerlo. Cuando ellos estaban abriendo la caja fuerte, la policía llegó. Hayır başaramadı. Kasa açıldığında polis geldi.

Lurdes: ¿El se resistió al arresto? Tuutuklanmaya direndi mi?

Pablo: No, él se dio cuenta que no tenia oportunidad. Había 20 policías. Hayır, şansının olmadığını farketti. 20 polis vardı.

Lurdes: ¿Qué pasó contigo? Sen nasıl oldun?

Pablo: Ahora estoy bien. Şimdi daha iyiyim.