Andrea spor ayakkabı ve atkı satın almak ister ve bir mağazaya girer. Bu diyalogda Andrea ve satıcı arasında geçen konuşmayı inceleyeceğiz.

Vendedor: ¿Qué puedo hacer por ustedes? Sizin için ne yapabilirim? (Nasıl yardımcı olabilirim)

Andrea: Queremos ver la sección de ropa deportiva. Además queremos comprar un par de zapatillas deportivas. ¿Puede decirnos qué está de moda? Spor giyim bölümünü görmek istiyoruz. Bir çift spor ayakkabı almak istiyoruz. Bize neyin moda olduğunu söyler misiniz?

Vendedor: Siganme, por favor. Ya llegamos. ¿Que tienen en mente? Lütfen beni takip edin. Buradayız (vardık) Aklınızda ne var?

Andrea: Yo necesito un par de zapatillas deportivas. Bir çift spor ayakkabıya ihtiyacım var.

Vendedor: ¿Qué marca prefiere? Hangi markayı tercih edersiniz?

Andrea: Adidas. Adidas.

Vendedor: ¿Qué numero? Ne numara?

Andrea: Numero 39, por favor. 39 numara lütfen.

Vendedor: Si quiere pruebe este par. Son nuestros nuevos modelos. Eğer bu çifti denemek isterseniz. Onlar bizim yeni modellerimiz.

Andrea: Me quedan perfectamente. Los llevaré. Y quiero que me enseñe sus mejores bufandas. Mükemmel uydular bana. Onları götüreceğim (alacağım). Ve bana en iyi atkılarınızı göstermenizi istiyorum.

Vendedor: Aquí están. İşte buradalar.

Andrea: Prefiero el negro, Es más elegante. ¿Cuanto cuesta? Siyahı tercih ederim, daha şık. Ne kadar?

Vendedor: Un par de zapatillas deportivas es 90 dolares y una bufanda es 15 dolares. Bir çift spor ayakkabı 90 dolar ve atkı 15 dolardır.

Andrea: Está bien. Gracias. Los compraré İyi. Teşekkürler. Onları satın alacağım.